Çocukken arabayla, dayım ailecek bizi Çanakkale'ye götürüyor.
Ben arabanın arka camına sığıp uyuyacak kadar küçüğüm.
'Yaşım kaç?' hatırlamıyorum.
Yolu dura dura gittik. 3 gün kadar sürdü.
Akşam olunca ay çıkıyor. Camdan izliyorum. Biz nereye gitsek, ay da oraya gidiyor.
Bizimkilere sordum: "Ay bizimle mi geliyor?" diye.
Dedem dedi ki: "Ben arabaya ip bağladım, ipi de aya bağladım. Yolumuzu aydınlatmak için ay da bizimle geliyor." İnandım.
Aya hala 'ay dede' diyen yaştayım, düşün.
Sonra yolda hava karardı. Yağmur yağıyor. Ay gitti. Ben başladım ağlamaya. Nasıl ağlıyorum ama, beni susturamıyorlar.
Herkes "ne oldu?" diyor.
Ben ağlamaktan konuşamıyorum bile.
"Ayın ipi kopmuş yolda düşmüş, dönüp alalım."
Dedem beni kucağına aldı. Dağ başında ıssız indik arabadan. Sen uyu, ben gidip alacağım" dedi. "Düştüğü yeri biliyorum".
Uyudum ben. Sonra uyandım.
Dedem ayı gidip almış. Ay yine yukarıda, yine biz nereye gitsek oraya geliyor. Oh be!. 'Ayım kaybolmadı' dedim, dedem gözümde kahramanlaştı. Ayımı kurtardı.
Sonra ben büyüdüm, öğrendim ki o iş öyle değil.
Ama ayın uzun zaman benim olduğuna da inandım.
Hala her gece yolculuğunda aya bakarım araba camından.
Seninle her arabaya bindiğimde 'aya bak' demem de bundandır.
Sonra ben bir gün, sana bir ayrılığımızda, -hatırlar mısın bilmem- 'Neslihan bebekle ilgili, -komşunun bebeği- ile ilgili yine çocukluğumda gecen bir mektup yazmıştım. O mektubun sonuna her zaman senin ayın yazmıştım. Çünkü bana hep 'AYIM' derdin.
Mektuba yanıtında sana 'ayı' diyorum. Çünkü, sen benim ışığım, ay'ım sın. Ondan diyorum demiştin.
Dün gece yağmur yağarken düşündüm. Ay aslında hiç gitmez hep oradadır. Sadece arada kara bulutlar kapatır. Ve ne zaman yağmur yağsa ardından tekrar çıkar. Ben senin ay'ınım. Ömrünce olucam yani.
Arada yağmurlar yağacak yani çok ağlayacağız, kavga edeceğiz belki ama sen de ben de, hep biz olacağız. Çünkü ay bir yere gitmezmiş. Yolmuş giden. Öyle değil mi?
Ben ayı değil ay'ım değil mi?
Biz ayrılamayız değil mi?
Sen gitsen de, ben olurum değil mi :(
Tüm gece bunu düşündüm.
İyi yolculuklar.
İpim kopup düşersem, sen beni hep dön, al olur mu?.
Çünkü hep dönüp almıştın.
Dedem gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder